.jpg)
Fantastik kitap serilerinin bu kadar çığır açmasının nedenini hep biraz Twilight'a bağlayıp, eline gelen yazıyor diye ön yargıyla yaklaşmama rağmen bunu kıran serilerden bir tanesi, hatta ilkidir Hush Hush serisi.

Ben bu tarz kitaplarda hep iki kilit unsur olarak yazım tarzına ve bakış açısına bakmışımdır, ve Becca Fitzpatrick bu konuda işinin piri oldu gözümde diyebilirim. Kitap ana karakterimiz Nora'nın gözünden anlatılıyor ve doğal olarak kitapta birinci tekil kullanılmış. Bir de insanı alıp götüren bir üslubu var ki, kitap daha ilk sayfasından itibaren akıp gidiyor.
Neyse, gelelim konuya. Nora Grey, mizaç olarak en yakın arkadaşı Vee Sky'ın aksine kendi halinde, pek öyle kimseye karışmayan, normal bir kız. Esas olaylar da biyoloji partnerinin değişmesiyle başlıyor ve böylelikle Patch, aslında planlı olarak ama yüzeyde tesadüfi bir şekilde Nora'nın hayatına dahil oluyor. Hem de tam merkezine.

Bu arada Patch, kapakta da gayet aşikâr görüldüğü üzere bir düşmüş melek. Bir bakıma şeytan yani. Bu da Nora'yla arasındaki yakınlaşmayı dört gözle beklememi sağlayan şeydi. Olağanüstü aşklara bayılıyorum da biraz :D

Seride gerçekten en sevdiğim şeylerden biriydi Patch ama bunun öyle
'ölüp bitilen erkek kitap karakterleri'yle hiç ilgisi yok. Tamam, biraz var ama esas mesele bambaşka :D Patch çok zekice yaratılmış bir erkek karakter. Mizah anlayışı, hazır cevaplığı, ürkütücülüğü.. ve bunların yanında bir de bu kadar iyi yansıtılmış olması, bence harikaydı.
Serilerin daha çok ilk kitaplarına vurulma geleneğimi sürdürerek, Hush Hush'ta da favorimin Fısıltı olduğunu belirtmek isterim.
Yeni karakterlerle, çıkmazlarla, zorluklarla sürüp giden, tadı damakta kalacak bir seri kısacası Hush Hush.
Puanım:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder